Breiðamerkursander’da Skaftafell Milli Parkı ve Höfn arasında bulunan Jökulsárlón, İzlanda’nın en büyük ve en ünlü buzul gölüdür.
Dünyada, bulundukları ülkeyi mükemmel bir şekilde temsil eden bazı yerler var. Jökulsárlón onlardan biri. Buzul lagünü bunun klişeleşmiş bir örneğidir. Ve İzlanda’yı mükemmel bir şekilde temsil eder, yalnızca buzul buz parçalarıyla dolu bir lagün olduğu için değil. Aynı zamanda ziyaretçileri ülkenin daha fazla bölgesini keşfetmeye teşvik edecek nefes kesici bir manzara sunduğundadır. Baştan sona doğa harikası olan İzlanda’nın büyüleyici ve telaffuzu zor mekanlarından biridir.

Buz, ateş ve su diyarı olan bu yere adım attığınız ilk andan itibaren kendinizi yeni bir gezegene gelmiş gibi hissetmeye başlıyorsunuz bile.
Seyahatiniz boyunca nefes kesercesine gürleyen şelaleleri, siyah sahilleri, volkanları, lav plajlarını, yeşil kanyonları ve oldukça etkileyici gayzerleri görünce, tek yapmanız gereken şey, güneşli bir günde, buzulların çıkardığı ses ile manzaranın tadını çıkarmak.

Jökulsárlón Hakkında
İzlandaca’da “buzul nehri gölü” anlamına gelen Jökulsárlón, 1920 yılında başlayan iklim değişikliğinden beri buzulların erimesi ile oluşmuştur. Yıllardır eriyen buzullar ile birlikte iki katı kadar hızla büyümüştür. Olağanüstü manzaraları oluşturup bu yeri doğa harikasına dönüştürmüştür. Bölgede bulunan mavi buzulların erimesiyle denizin renginin berrak bir mavi olması ise bizi mükemmel bir görüntü ile karşı karşıya bırakmaktadır. Plajın siyah kumu ve buzulların arasında müthiş bir ahenk var. Bazen kendini gösteren fok balıkları da cabası.

Jökulsárlón Buzul Turları
Jökulsárlón’a gelip buzul turuna katılmadan dönmeyin, yoksa çok pişman olursunuz! Hem karadan hem de denizden özel araçlarla yapılan turlar yaklaşık 45 dakika sürüyor. Yolculuk başladıktan itibaren hemen fotoğraf makinesine veya cep telefonuna sarılın. Bu eşsiz yerde güzel bir anı yakalamak için en güzel açıyı kovalayabilirsiniz. Veya mükemmel bir atış için ava çıkın. Buzullar, fok balıkları derken karşınıza bir de sizi hayran bırakacak gökkuşağı çıkabilmektedir. Buzul turu sırasında eğer eliniz donmayacaksa büyük kristal buz denilen buzul parçasını alıp fotoğraf çektirebilirsiniz. Bununla birlikte, biraz daha maceracı hissediyorsanız, bunun yerine manzaraları kendi temponuzda çekmenize izin veren bir kayak gezisi seçmeye karar verebilirsiniz.

Nasıl Gidilir?
İzlanda’ya Türkiye’den direk uçuş bulunmuyor. Öncelikle Norveç’e gidip, oradan İzlanda’ya geçmek en uygun seçenek. İzlanda, AB üyesi olmamasına rağmen Schengen bölgesine dahil olduğundan Schengen vizesi olanlar sorunsuzca gidebilmektedir. Schengen vizesi olmayanlar ise Danimarka üzerinden vize alabilirler. İzlanda’ya ulaştıktan sonra Jökulsárlón’a sadece araba veya otobüsle erişilebilir. Seyahat edenler Reykjavík dışında Keflavik Havaalanı’ndan araba kiralayarak veya Reykjavík’ten Jökulsárlón’a giden birçok turdan birine rezerve ayarlayabilirler.

Ne Zaman Gidilir?
Oralara kadar gitmişten Reykjavik’e uğrayıp Kuzey Işıklarını görmeden geri gelmem diyorsanız, eylül – mart en iyi zaman aralığını oluşturuyor. Biraz soğuk olacaktır ama vücudunuz üşürken cebiniz sıcak kalacak. Çünkü İzlanda’ya en ucuz hangi mevsimde diye soranlar için sonbahar ve kışı tercih etmeleri de ekonomik olarak avantaj sağlayacaktır. Hava şartları biraz zor olabilmektedir. Ama uçsuz bucaksız bir beyazlık ve gökyüzünde dans eden Kuzey Işıkları sizi karşıladığında, o muhteşem manzara sizin içinizi ısıtacaktır.

Nerede Kalınır?
Jökulsárlón çevresinde fazla kalacak yer olmamaktadır. Bu nedenle o kadar az seçeceğin arasından Hof köyününde bulacağınız seçenekler en iyisi olur. Eğer İzlanda’yı birkaç gece dolaşarak geçirmek istiyorsanız, Höfn, Skaftafell veya Kirkjubæjarklaustur bölgelerinde kalabilirsiniz. Uygun fiyata oteller, pansiyonlar, çiftlik konaklama yerleri ve kamp tesisleri mevcuttur. Buralarda rahat bir konaklama imkanı ve sıcak bir karşılama ile karşılaşacaksınız. Unutmadan, çok fazla tesis olmadığından önceden rezervasyon yapmakta fayda var.