Truva, Çanakkale il sınırları içinde, günümüzde Hisarlık olarak adlandırılan arkeolojik bölgede yer alır.
Barındırdığı arkeolojik ve ekolojik değerleri ile bizlere eşsiz bir miras olan, 4.000 yıllık tarihi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Antik çağların en zengin şehirlerinden biri olmasıyla beraber, bu kent Homeros’un epik şiiri İlyada’ya konu olması ile daha da ünlenmiştir. Hikayesi her dilde yazılmıştır bu muazzam kentin ve Truva kahramanları, Aşil’in topuğu ve Odyssey şiirlerine de figür olmuştur.
Günümüzde ise hala dünyanın her yerinde ki gezginler arasında en popüler olan bir arkeolojik sit alanıdır, öyle ki sosyal medyada Truva hakkında yazılan yazıların yarısından çoğunun yabancı gezginlere ait olduğunu görebilirsiniz.
2018 Truva Yılı
Bu eşsiz kent Truva’yı bir Anadolu değeri olarak konumlandırmaktadırlar. Bunun yanı sıra tüm bölgenin kültürel, doğal ve tarihi değerlerinin sergilenip hak ettiği değeri görebilmesi için 2018 senesi, “Troya Yılı” ilan edilmiştir. İlde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla birçok uluslararası proje ve faaliyetlerin yanı sıra çeşitli kültürel ve sosyal etkinlikler de bu yılda programlanmıştır.
Dillere Destan Efsanesi
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Homeros’un meşhur İlyada’sına göre, efsanevi Truva Savaşı’nın gerçekleştiği yer burasıdır. Ve tüm detaylarıyla birlikte anlatılmaktadır. Adı hem efsanedeki bir mekanı hem de gerçek hayattaki bir arkeolojik alanı ifade eder. Efsaneye göre Truva, on yıldır kuşatma altına alınan bir şehirdir. En sonunda Truva Savaşı’nda Kral Agamemnon liderliğindeki bir Yunan ordusu tarafından fethedilmiştir.
Truva Savaşı’nın M.Ö.1200 civarında veya öncesinde olan Tunç Çağı’nın sonlarına doğru gerçekleştiği düşünülmektedir. Bu, şimdi Miken olarak adlandırılan bir medeniyetin Yunanistan’da geliştiği dönemde gerçekleşmiştir. Bu savaşın arkasındaki neden, Homeros’un İlyada’sına göre, Spartalı bir kraliçe olan Helen’in kaçırılmasıdır. Helen’in kaçırılması, Truva Kralı Priam’ın oğlu Paris tarafından gerçekleştirilmiştir.
Meşhur Truva Atı
Deneyiminin bir parçası olan sitenin girişinde yeniden inşa edilen bir atı bulunmaktadır. Gerçek Truva Atı, Yunanlıların bağımsız Truva şehrine girip Truva savaşını kazanmak için kullandıkları şeydir. 10 yıllık sonuçsuz bir kuşatmadan sonra, Yunanlılar devasa bir tahta at yaparlar. Ve seçkin, donanımlı bir asker gücünü içeriye saklarlar. Daha sonra ise Yunanlılar yelken açmış gibi yapıp onları kandırarak atı şehrin kapısında bırakırlar. O esnada Truvalılar, onu bir zafer ödülü olarak saklamayı düşünerek atı şehrin içine çekerler. Ve böylece gece olduğunda, içerideki askerler dışarıya sürünerek Yunan kuvvetlerinin geri kalanı için kapıyı açarlar. Daha sonra ise şehri sinsice kuşatırlar.
Tarih Saklayan Müzesi
Birçok eserlere konu olan Truva’nın, bölgeye 800 metre uzaklıkta bulunan bir Truva Müzesi vardır. Bu müze, kentin büyülü mirasını onurlandırıyor. Ve zengin tarihini doğal, kültürel, sanatsal ve arkeolojik bağlamıyla bağlantılı olarak anlatmak için harika bir ortam yaratıyor. Müze binası 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen ulusal mimari tasarım yarışması sonucunda satın alındı. Müze, 7 yıllık çalışma sonucunda Ekim 2018’de ziyarete açılmıştır.
Tevfikiye Arkeo Köyü
Son olarak, size bir köyden bahsedeceğim. Antik Kenti’ne yapılan ziyaretlerden sonra mola verip dinlenmek ve sevdikleriniz için hediyelik eşya alışverişinin yapılabilmesi adına, Truva tarihinden de farklı farklı izler taşıyan küçük bir köy yapılmıştır. Böylece bölgenin sosyal yaşam zenginliği oluşmuştur. Ayrıca tarihten birçok ünlü insanın çeşitli heykelleri ile ortam zenginleştirilmiştir. Mutlaka uğramanız gereken yerlerdendir.
Nasıl Gidilir?
Eğer toplu taşıma ile gidecekseniz, merkezden kalkan Çıplak ve Tevfikiye köy dolmuşlarına binip rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer özel araçla gidecekseniz, Ezine yoluna sapıp Çıplak Köy’e yönelip kolayca ulaşabilirsiniz.
