Datça, Marmaris’in 75 kilometre güneybatısında Ege ve Akdeniz’in kesişmesi noktasında konuşlu sakin bir sahil kasabasıdır.
Çok az da olsa maldivleri anımsatan bir ilçe. Masmavi denizi, temizliği hatta leziz tatlarla ile sizi kendine hayran bırakacak bir yer. Muğla şehrinin bu şirin ilçesi, Muğla ile Akdeniz’in birleştiği 3 tarafı denizlerle kaplı bir yarım adadır. Bu yarım adada bulunan Eski Datça her yanı begonvillerle çevrili taş evlerin ve sokakların bulunduğu ufak, şirin bir yer. Bu şirin yeri gördüğünüz zaman gerçekten cennete gibi hissedeceksiniz. Eski Datça’yı özel kılan nedenlerden biri de Can Yücelin bir zamanlar burada yaşıyor olması. Üstelik kendi adının verildiği içinde kendi yaşadığı evinin bulunduğu bir sokakta var.
Diğer bir görülmesi gereken yer ise Datça Merkez. Burada Taşlık, Kumluk adı verilen plajlar ve liman bulunmaktadır. Kumluk plajında akşamları balık restorantlarında kumsaldaki masanızda keyifli bir şekilde yemeğinizin tadını çıkarabilirsiniz. Üstelik etrafınız ışıl ışıl parlarken. Datça Merkeze 3 km uzaklıkta bulunan Kargı boyu da görülmesi gereken güzelliklerden biri. Denizinin berrak olması ve Datça merkeze yakın oluşu sıklıkla tercih edilmesinin nedenlerinden bir kaçı. Etrafı dağlarla çevrili olan bu koyda bir sürü işletme mevcuttur.
Datça’da bulunan Knidos Antik Kenti’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. Hem deniz havası alıp hem de tarihi çok renkli bir alan da bulunmak sizi keyiflendirebilir. Gerçekten de Datça hem plajları ve limanı hem de tarihiyle görülmeye değer bir yer. Bir kaç saatte gezebileceğiniz bu antik kentte Apollon Tapınağ’I, Küçük antik tiyatro ve yamaca yayılmış antik kalıntıları görülmeye değer.Datça’nın en ünlü koylarından biri olan Palamutbükü koylar arasında en uzun olanı. Üstelik bu koya ulaşım yolunda badem ve zeytin ağaçları arasından geçiyorsunuz. Denizinin masmavi ve ışıl ışıl parlaması sizi bu koya hayran bırakacak. Etrafında çok sayıda işletme, restoran ve ponsiyonun bulunduğu bu koy Datça’nın en gelişmişi.
Datça ve Neşeli Zaman Geçirmek
Datça çoğunlukla sakin bir yerler arayanlar içindir. Kafa dinlemek amacı ile de tercih edilmektedir. Ama bu demek değilki Datça da yapılması gereken hiç bir şey yok. Datça’da birbirinden farklı etkinlikler düzenlenmektedir. Kışın olan Badem Çiçeği Festivali bize Kışında Datça’ya gelinir? sorusunun cevabını vermektedir. 8 – 10 Şubat tarihlerinde gerçekleşen bu festivalde el emeği ürünler ve hediyelik eşya stantları, badem ürünleri ve yöresel yemek satışlarının yanı sıra, çocuk ve yetişkinlere yönelik renkli ve yaratıcı workshoplar, Datça’ya özgü dans gösterileri sergilenmektedir.
Datça’da bilindik koylardan başka koyları keşfetmek istiyorsanız eğer tekne turlarına katılabilirsiniz. Bu tekne turları sizin başka koylarda yüzebilmenizi sağlıyor. Gördüğünüz gibi Datça küçük bir ilçe olmasına rağmen size bir çok eğlence fırsatı sunar. Kızlan köyünde bulunan yel değirmenlerine uğrayarak fotoğraf çekilip güzel anılar biriktirebilirsiniz. Merkeze 15-20 dakika uzaklıkta olan bu yel değirmenleri Datçadan çıkarken sol tarafta kalıyor. Üstelik Kızılan köyünde sörf yapabileceğiniz Gebekum ve Kızlanaltı sahilleri mevcut.
Datça Lezzetleri
Datça’ya gelipte enfes yemeklerini, mezelerini tatmadan dönmek olmaz. En çok övülen yerlerden biri de Fevzi’nin Yeri. Mezeleriyle ünlü olan bu yer size deniz kenarında olmasa da akşam yemeğinizi doğayla iç içe yeme fırsatını sunar.
Datça’da Konaklama
Datça Merkez, Reşadiye Köyü, Mesudiye Köyü, Palamutbükü ve Emecik Mevki Konaklama için uygun bölgelerden. Eğer doğayla iç içe kalmak istiyorsanız sizin için en uygun yer Reşadiye Köyüdür. Üstelik Datça’da kamp yapmak sevilen aktiviteler arasındadır.
