Prag Kalesi, Vltava Nehri’nin sol kıyısına bir tepenin üzerine kurulan Çekoslovakya ve Çek Cumhuriyeti devlet başkanlarına ev sahipliği yapan bir kaledir.
Prag Kalesi, binlerce yıldan fazla bir süredir Çek devletinin önemli bir sembolü olmuştur. 9. yüzyılda kurulan ve Çek yöneticilerinin ve daha sonra başkanlarının sandalyesi oldu. Dünyanın en büyük komplekslerinden biridir. Tarihi saraylardan, ofislerden, kilise, sur binalarından, bahçelerden ve pitoresk noktalardan oluşuyor. 45 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Prag Kalesi’nin panoramik manzarası, dünyanın en muhteşem manzaralarından biridir.
Dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi kompleksi, kraliyet saraylarından, eski katedrallerden sanat galerilerine, bahçelerine kadar çok çeşitli kültürel alanlara ve tarihi binalara ev sahipliği yapmaktadır. Büyük bir tepe kale olan Prag Kalesi, yaklaşık 880’de Prens Bořivoj tarafından kuruldu, ancak o zamandan beri içerisinde birçok hükümdar barındırdı ve sayısız yeniden yapılanmadan kurtuldu. Bu kadar uzun ve şanlı bir tarihle, UNESCO’nun Prag’ın en popüler cazibe dünya mirası statüsünü kazanmış olması sürpriz olmamalı. Büyüleyici tarihi ve asırlık mimarisi için Prag Kalesi’ni ziyaret etmek, Prag’da yapılacak her gezi listesinin başında olmalı!
Eski Kent’in Arnavut kaldırımlı sokaklarından, nehrin karşısındaki kale bölgesini, antik Strahov Manastırını, görkemli Loreto ve Cernin Sarayı gibi yerleri ziyaret edeceğiniz bir yolculuğa çıkın. Yeni Dünya’nın büyülü dolambaçlı caddelerinde yürüyün. Şehre inerken ve Good King Wenceslas ve Charles IV’ün efsanelerinden efsaneler duyun. Bilim adamları ve sihirbazların, Rudolf II’nin eşsiz hükümdarlığı döneminde Bohemya’ya nasıl çekildiğini ve simya, sihir ve astronomi tarihinin nasıl önemli bir rol oynadığını öğrenin. Gündüz kalabalığından ve dikkat dağıtıcı şeylerden kaçının. Ama dünyanın en büyük kale kompleksinden sunduğu muhteşem manzaraların tadını çıkarın.
Prag Kalesi Tarihi
Prag Kalesi 9. yüzyılda Premyslid hanedanlığının prens Bořivoj’u tarafından kuruldu. Kale alanındaki ilk taş bina, bugün yalnızca kalıntıların görülebildiği Bakire Meryem Kilisesi idi. 10. yüzyılda St. George Bazilikası yanı sıra ilk Çek manastırı da kurulmuştur. St. George Manastırı 10. yüzyıldan kalma St. Vitus Rotunda, 11. yüzyıldaki St. Vitus Bazilikası ile değiştirildi. Ve bugünkü St. Vitus Katedrali’nin bulunduğu yere konumlandırılmıştır. 10. yüzyıldan itibaren, Prag Kalesi, Çek prenslerinin ve daha sonraki kralların koltukları ve Prag piskoposunun koltukları olarak hizmet vermiştir.
Prag Kalesi, Kutsal Roma İmparatoru Charles IV döneminde (1346-1378) en büyük dönemlerden birini yaşadı. Kraliyet Sarayı yeniden inşa edilmiştir. Alan güçlendirilerek ve zamanın Gotik Fransız katedrallerinin tarzını izleyen St. Vitus Katedrali’nin inşaatına başlandı. Kale’nin genişlemesi, Charles’ın oğlu Wenceslas IV döneminde devam etti. Ancak Hussite savaşları (1419 – 1437) ve kale’nin terk edildiği yıllar boyunca bozulmalara yol açtı.
Prag Kalesinin Eşsiz Tarihi
Kral Wladislaw Jagellon, 1483’ten sonra Kale’ye taşınarak ve kompleks bir kez daha büyüdü. Yeni koruma kuleleri (Toz Kulesi, Yeni Beyaz Kule ve Daliborka) inşa edildi. Kraliyet Sarayı, Çek topraklarındaki Rönesans tarzının ilk gösterilerinden olan görkemli Wladislaw Hall tarafından yeniden düzenlenmiştir. Ancak Habsburg hanedanı, 1526’da Çek tahtını devraldığında, Rönesans Avrupa’da tam bir salınımdaydı. İktidar koltuğu Viyana ve Prag Kalesi’ne taşınmış ama dinlenme amaçlı yapılmıştır. Kraliyet Bahçesi inşa edildi ve 16. yüzyılda Belvedere ve Ballgame Salonu gibi eğlence mekanları eklendi. Katedral ve Kraliyet Sarayı değiştirildi. Eski Kraliyet Sarayı’nın batısına yeni konutlar inşa edildi.
Kalenin yeniden inşası, 1575’te Çek kralı olan ve sarayını Prag’a geri götüren Kutsal Roma İmparatoru II. Rudolf döneminde hüküm sürdü. Kaleyi, yabancı sanatçılarının, bilim adamlarının ve diplomatların olacağı zarif bir iktidar merkezine dönüştürmek istedi. İmparatorun geniş sanat ve bilim koleksiyonlarına ev sahipliği yapması için sarayın kuzey kanadına eklendi. 1618 tarihinde, Prag Kalesi’nin zarar gördüğü ve yağmalandığı, nadiren iktidar koltuğu olarak hizmet veren uzun bir savaş dönem başlamış. 1848’de, imparator Ferdinand V, Prag Kalesi’ne taşınmıştır. İkinci Avludaki Kutsal Haç Şapeli yeniden inşa edilmiş ve İspanyol Salonu ile Rudolf’un Galerisi yenilenmiştir.
Avusturya-Macaristan imparatorluğunun 1918’deki yıkılışı ile birlikte Prag Kalesi, bağımsız Çekoslovakya’nın ilk başkanı Tomáš Garrigue Masaryk’i karşıladı. İhtiyaç duyulan bazı tadilat Sloven mimar Josip Plečnik’e yaptırıldı. St. Vitus Katedrali’nin inşaatı 1929’da tamamlandı. 1989’dan sonra, Kraliyet Bahçesi, Ballgame Salonu, güney bahçeleri veya İmparatorluk ahırları dahil olmak üzere tarihte ilk kez kalenin birçok bölgesine halkın ulaşması sağlanmaktadır. Bugün, Prag Kalesi, Çek Cumhurbaşkanının koltuğu ve Çekya’nın en önemli ulusal kültür anıtıdır. Burada çok sayıda paha d yüksek sanat eserleri, tarihi belgeler ve Çek Kraliyet mücevheri bulunmaktadır.
Prag Kalesi İçinde Görmeniz Gerekenler
Eski Kraliyet Sarayı
Eski Kraliyet Sarayı, Kale Mahallesi’ndeki en eski yapılardan biri olup 1135 yılına kadar uzanmaktadır. Burada, hepsi Gotik ve Rönesans mimari tarzlarında tasarlanan bir salon, koridor ve bina kompleksi bulabilirsiniz. Aslen 12. yüzyılda Çek prensesler tarafından kullanıldığında, 13. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar kralın sarayı haline gelmiş.
St Vitus Katedrali
Prag Kalesi’nin merkezinde, görülmeye değer yerin üstünde bulunan yüksek kuleler, kale kompleksinin merkezinde bulunan St Vitus Katedrali, Eski Şehir’in hemen hemen her yerinden kolayca farkedilmektedir. Ne var ki tüm Çekya’da en büyük katedral olmasının yanı sıra ülkenin en önemlisidir. Geçmişte, St Vitus Katedrali, Çek krallarının ve kraliçelerinin taç giyme törenlerinin gerçekleştiği yermiş. Bugün, bir ibadet yeri olmasının yanı sıra St Vitus Katedrali, Prag Başpiskoposluğunun yanı sıra birkaç koruyucu azizin, kralın ve Kutsal Roma İmparatorunun son dinlenme yeridir.
St Vitus Katedrali’ne giriş yapmak teknik olarak ücretsizdir. Ancak ana giriş kapısından geçmek isterseniz bir bilet almanız gerekir. Boş zamanınız varsa, yapmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Ana girişi geçince, şapeller nefis bir şekilde temizlenerek, dolaşmak ve katedralin daha sessiz bölgelerini keşfetmek kolaydır. Paris’teki Notre-Dame gibi St Vitus Katedrali de muhteşem Gotik mimarisinin seçkin bir örneğidir. Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, bu katedral içindeki tüm köşeleri ve kızıllıkları fotoğraflamakla bir saat geçirirseniz, şaşırmayın!
Vladislav Hall
Eski Kraliyet Sarayı’nın mutlaka görülmesi gereken kısmı, 15. yüzyılın sonunda Benedikt Ried tarafından inşa edilen Vladislav Hall. Geç Gotik unsurların yer aldığı orta çağdan kalma Prag’ın en büyük salonu. En dikkat çekici özelliği beş kubbeli nervürlü tonozlu tavan ve İtalyan Rönesans pencereleridir.
16. yüzyıldan itibaren, Vladislav Hall turnuvalar, ziyafetler ve taç giyme törenleri de dahil olmak üzere tüm Bohemya mahkemesi etkinliklerine ev sahipliği yaptı. Bu nedenle günümüzde, Çek tarihinin önemli tarihleri için hala çeşitli kutlamalara ev sahipliği yapmaktadır.
Altın Şerit
Prag Kalesi’ne biletlerden birini alırsanız, gitmeniz gereken ilk yer Golden Lane’dir. Golden Lane, kale muhafızlarının ve çeşitli esnafların yaşadığı küçük, parlak bir şekilde boyanan kır evlerinin bulunduğu büyüleyici bir parke taşı caddesidir. Ama tur grupları aşağı inmeye başladığında daha az büyüleyici bir hale gelir! Onu kaplayan minyatür evler gibi, Golden Lane oldukça dar ve kalabalık olduğunda vaz geçmek imkansızdır. Erken gelirseniz, kalabalığın en kötüsünden kaçınabilirsiniz. Korunan evlerin içindeki küçük müzelere kolayca girip çıkabilirsiniz.
Şeritteki en ilginç evlerden ikisi, İkinci Dünya Savaşı falcı Madame de Thebes’in yaşadığı 14 numara. Ve şeridin daha sonra isimlendirildiği kuyumcuların evi olan 15 numara. Ayrıca kalenin silah kulesi olan Daliborka Kulesi’ni de mutlaka görün.
Muhafızların Değiştirilmesi
Cumhurbaşkanlığı gardiyanları, Prag Kalesi’ne giden üç ana girişte duruyor. Ve her saat çok fazla heyecan duymadan çıkıyorlar. Ancak hem bilet sahiplerinin hem de ücretsiz giriş yapanların kaçırmak istemeyeceği şey, Prag Kalesi’nin ilk avlusunda her gün öğlen saatlerinde gerçekleşen gardiyanın törensel değişmesidir. Fotoğraf çekmekle ilgileniyorsanız, avluya gelmenizi ve törenin başlamasından en az 10-15 dakika önce bariyer boyunca bir noktayı güvenceye almanızı tavsiye ederiz. Tören müzikal bir performansla başlar. Ve ardından gardiyanlar görevlerini yerine getirirken kısa bir geçit töreni izler. Her şey 20 dakikadan daha az, ancak kaleyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız kesinlikle zamanlamanıza değer!
Prag Kalesi Nasıl Gidilir?
Vlatava Nehri’nin batısında yer alan Prag Kalesi’ne ulaşım son derece kolay. Kale çevresinde çeşitli tramvay ve metro istasyonları mevcut. Ancak tramvay ile yolculuk yapacaksanız 22 sayısını aklınızdan çıkarmayın. Çünkü her şeyi o hat ile yapacaksınız. Tramvay ile yolculuk yapacaksanız bir çok seçenek var:
22 no’lu tramvaya Prazsky Hrad Durağı‘nda inerek ve ve Prag Kalesi’nin 2. Avlusu’na ulaşabilirsiniz ya da Pohorelec Durağı‘nda inerek, tepeden aşağı inerek Hradcany Meydanı’na ulaşabilirsiniz. Ayrıca Malostranske Namesti Durağı‘nda inerek, Zamecka Caddesi’nden sola dönerek Thunocska Sokağı’na girebilirsiniz. Eğer metro ile gitmek istiyorum derseniz, A Metro hattına binerek Malostranska İstasyonu‘nda inebilirsiniz. Ve buradan 100 metre sonra Eski Kale Merdivenleri’ne ulaşabilirsiniz.
Prag’da Nerede Kalınır?
Prag’da isteğinize göre kalacağınız birçok yer bulunmaktadır. Eğer meydana yakın olmak istiyorum derseniz Eski Şehir’de, merkeze yakın olayım ama kalabalık olmasın diyorsanız Yeni Şehir’de, tarihi bir alanda kalmak istiyorum derseniz Malá Strana’da, Prag’ın yerel yaşamını görmek istiyorum diyorsanız Vinohrady’da, gece hayatının yoğun olduğu yer arıyorsanız Žižkov ve Vršovice’de, müthiş restoranlar, kafeler ve butik dükkanlar ile yakın zamanda dönüştürülmüş bir mahalle arıyorsanız Karlín’de kalabilirsiniz.
Prag Kalesi Bilet Çeşitleri
Prag Kalesi’ne, kompleksin içindeki bina gruplarına girmenize izin veren birkaç bilet türü vardır.
Üç tip bilet sadece sergilerden ziyade birden fazla yapıya girmenize izin verir. Bunlara Devre A, Devre B ve Devre C denir.
Biletleri ikigen kullanabilirsiniz. İlk gün bilet alıp sadece kale yapılarının gezdiyseniz, yapıların geri kalanını görmek için geri dönebilirsiniz. Bu özellikle Prag’da detaylıca birçok yeri gezmek isteyenler için idealdir.
- Devre A Biletleri
Devre A için bilet, Prag Kalesi, St. Vitas Katedrali, St. George Bazilikası, Daliborka Kulesi, Rosenburg Sarayı, Toz Kulesi, Golden Lane ve Eski Kraliyet Sarayı’na girişi içerir.
Bu en pahalı bilettir, ancak kale kompleksini iyice keşfetmeyi planlıyorsanız, bu satın almak isteyeceğiniz bilettir.
- Devre B Biletleri
B Dairesi için bilet, St. Vitas Katedrali’ne, Prag Kalesi’nin tarihine, St. George Bazilikası’na ve Daliborka Kulesi ile Golden Lane’e uzanan sergi ile Eski Kraliyet Sarayı’na girmeyi içermektedir.
- Devre C ve Diğer Biletler
C Devri için bilet, Prag Kalesi Resim Galerisi’ne ve St. Vitas Katedrali’nin hazineleriyle ilgili sergiye girişi içerir.
